Hayat kaybına neden olan kronik hastalıkların kapısı kirli hava soluyarak açılıyor. Covid-19 salgınında ise kirli hava soluyan hastalardaki ölüm oranı daha yüksek. Çevreye duyarlı yakıt türlerinin başında gelen LPG kullanımı, artan çevre bilinciyle yükselirken, 5 Haziran Dünya Çevre Günü için konuşan BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü artan ekonomik tasarruf tedbirleri ve temiz bir dünyada yaşama arzusuyla beraber LPG kullanımının her geçen gün arttığını söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, gezegende her 10 kişiden 9’u kirli hava soluyor. Her 400 bin ölümden 50 bini salgın bir hastalık olmaksızın kirli havanın yarattığı hastalıklar nedeniyle gerçekleşiyor. Covid-19 salgını sürecinde dünya genelinde yapılan bilimsel araştırmalara göre ise, kirli hava ile Covid-19’dan ölüm arasında doğru orantı bulunuyor. Kirli hava soluyan astım, diyabet ve kalp damar hastalıkları, Covid-19’a yakalandıklarında temiz hava soluyan ve aynı kronik hastalıklara sahip kişilere oranla daha kolay hayatını kaybediyor. Hava kirliliği ile sayısı 2 milyarı aşan fosil yakıtlı motorlu taşıtlar arasında da doğrudan ilişki bulunuyor. Bu araçların egzozlarından çıkan katı parçacıklar (PM) ve karbon salımı, hava kirliliği yaratıyor. Devletler ve devletlerarası kurumlar her yıl hedefleri yükselten ve gerçekçi önlemler alıyor.
KATI PARÇACIK SALINIMI BENZİN VE DİZELDEN AZ
Avrupa Birliği’nde bir araç için bu yıl uygulanmaya başlanan kilometre başına havaya 95 gram karbondioksit salınması kuralı başladı. Buna karşın kıtada benzin ve dizel yakıtlı araçlar çevreyi kirletmeye devam ediyor. Yapılan tüm bilimsel araştırmalar ise geleceği korumak için çevreye duyarlı yakıt türü LPG kullanılması öneriliyor. Buna göre LPG’nin katı parçacık salımı dizelden 10, benzinden ise 30 kat daha az. Özellikleriyle karbon ayak
izinin azaltılması noktasında da en etkili çözüm olan LPG, Türkiye’de ve dünyada yükselişini sürdürüyor. Türkiye’deki araçların yüzde 40’dan fazlası LPG’ye geçerken; satılan her üç araçtan biri de LPG yakıt sistemine sahip. Türkiye’de LPG’ye olan talebin artmasında hem yükselen çevre bilincinin hem de LPG’nin benzin ve dizele oranla yüzde 40’ı aşan tasarruf sağlaması etkili oluyor.
BİLİNÇ ARTTI ÇEVRE DUYARLILIĞI YÜKSELDİ
Küresel salgın nedeniyle çevresel etkenlerin tüketiciler tarafından daha iyi algılandığını, akciğerleri vuran bu salgın hastalık nedeniyle rahat nefes almanın ve temiz havanın öneminin yükseldiğini kaydeden BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Şu anda en ulaşılabilir ve yaygın çevreci motorlu araç yakıt türü LPG’dir. Dünya çapında AB ülkeleri dışında Japonya, Güney Kore, Avustralya ve İngiltere’de LPG’li araçlara çevreci ve ekonomik olduğu için teşvik uygulanıyor. LPG’li araç kullanımında Avrupa’da birinci, dünyada ikinci olmamıza rağmen teşvik konusunda atılmış herhangi bir adım yok” ifadelerini kullandı.
YANLIŞ ALGI KALKTI KULLANIM YAYGINLAŞTI
LPG kullanımına ilişkin toplumdaki yanlış algıların zamanla yerini doğrulara bıraktığını da kaydeden Kadir Örücü, “Rakamlar da gösteriyor ki Türkiye’de LPG kullanımı yükseliyor. Çevresel ve ekonomik gerekçelerle, tüketiciler LPG’ye yöneliyor. LPG’li araçlar bakımları diğer araçlar gibi rutin yapıldığı sürece motoru korur, ekonomik bir seyahat yaşatır ve yüksek performans sağlar. LPG kullanılan araçlarda ek bakım ve tamir masrafları olmaz. Geliştirilen üstün teknolojili LPG otomobil sistemleri ile beraber, kullanıcılar uzun yıllar boyunca araçlarından tam performans alarak keyifli bir sürüş deneyimi yaşarlar. Aynı zamanda ve en önemlisi de çevreye en duyarlı yakıtı kullandıklarını bilerek, hem günümüz hem de gelecek için duyarlı bir adım atmış olurlar” şeklinde konuştu.
LPG TEŞVİK ALMAYI HAK EDİYOR
Çevreci ve ekonomik oluşuyla dünya çapında teşvik paketleriyle desteklenen LPG’nin ülkemizde de desteği hak ettiğini vurgulayan Kadir Örücü, “LPG hem çevreci hem de ekonomik bir ulaşım sağlıyor. Türkiye LPG’li otomobillerin kullanımı sıralamasında Avrupa’da birinci ve dünyada ikinci sırada yer alıyor. Otogazın bu denli yoğun olarak kullanıldığı ülkemizde hava kirliliğinin, küresel ısınmanın ve ekonomik kaybın engellenmesi için LPG’nin teşvik görmesi gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.