TRAI (Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi) Genel Müdürü Can Sinemli, yapay zekadaki son gelişmelere ilişkin HardwareLab’in sorularını yanıtladı. Yapay Zeka Ajanları ve Küçük Dil Modelleri gibi yeni nesil teknolojilerini destekleyen projeler üzerinde çalıştıklarını kaydeden Sinemli, otonom alanın yükselişe geçeceğini söyledi. Ülkemizdeki yapay zeka ekonomisinin 700 milyon dolar seviyesinde olduğunu kaydeden Can Sinemli rakamın 2030’da 7.3 milyar dolara yükseleceğini belirtti.
Son zamanlarda gündemin en önemli maddesi yapay zeka. Bu teknolojide yaşanan gelişmeler yüz milyarlarca dolarlık ekonomik deviminimleri beraberinde getirirken yüz binlerce kişinin işsiz kalma tehlikesi de her an gündemdeki yerini koruyor. Bu alanda çalışan TRAI (Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi) Genel Müdürü Can Sinemli, yakın zamanda bizleri bekleyen gelişmelere ilişkin şunları söyledi:
Otonom araçlar yükselişe geçecek
Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI), 2025 yılı için hangi stratejik hedefleri belirledi? Türkiye’de yapay zeka ekosistemini güçlendirmek adına hangi yeni projeleri hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?
2025 yılında TRAI olarak yapay zeka ekosistemimizde güçlendirmeye yönelik üç ana alana odaklanıyoruz: yerli girişimlerin desteklenmesi, yapay zeka teknolojilerinin sektörel adaptasyonunun hızlandırılması ve yetenek gelişimini teşvik eden eğitim programlarının yaygınlaştırılması. Türkiye’deki yapay zeka girişimciliği ekosistemi hızla büyüyor ve Ocak 2025 itibarıyla 379 girişimimiz bulunuyor. Bu sayının yıl boyunca hızla artmasını bekliyoruz.

TRAI olarak düzenlediğimiz Yapay Zeka Zirvesi ve sektörel meet-up etkinlikleriyle, girişimcilerin yatırımcılarla buluşmasını sağlıyor, yapay zekanın iş dünyasındaki uygulamalarını artırmayı hedefliyoruz. Yapay Zeka Ajanları ve Küçük Dil Modelleri gibi yeni nesil teknolojilerin yaygınlaşmasını destekleyen projeler üzerinde çalışıyoruz. Özellikle, otonom yapay zeka sistemlerinin endüstride daha geniş kullanımını sağlamak için iş birliklerimizi artıracağız.
Platformlara destek oluyoruz
TRAI olarak Türkiye’deki şirketlerin ve kurumların yapay zeka adaptasyon sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yapay zeka alanındaki yerli girişimlerin en büyük fırsatları ve karşılaştıkları temel zorluklar neler?
Türkiye’deki şirketler yapay zeka adaptasyonu konusunda ciddi bir ivme kazandı. Bankacılık, finans, perakende, üretim ve enerji sektörleri, yapay zekanın sunduğu fırsatlardan en fazla yararlanan alanlar arasında yer alıyor. Kestirimci bakım, dolandırıcılık tespiti, kişiselleştirilmiş pazarlama ve üretim süreçlerinde otomasyon gibi alanlarda çok sayıda başarılı proje hayata geçirildi. Bunlarla birlikte yapay zeka girişimleri için bazı temel zorluklar da mevcut. Veri erişimi ve büyük ölçekli bilişim altyapılarının eksikliği, girişimlerin büyümesini sınırlayan önemli faktörlerden biri. Küresel ölçekte rekabet edebilmek için güçlü sermaye yatırımlarına ve geniş veri havuzlarına erişim kritik bir rol oynuyor. TRAI olarak, bu zorlukları aşmak adına girişimcileri destekleyecek platformlar oluşturmaya, açık veri politikalarının teşvik edilmesi için çalışmalar yapmaya devam ediyoruz.
Akıllı şehir çözümleri etki yaratacak
Yapay zekanın Türkiye’de iş dünyasına, kamu sektörüne ve günlük yaşama etkilerini nasıl görüyorsunuz? Özellikle hangi sektörlerde dönüşümün hızlanmasını bekliyorsunuz?
Yapay zeka, finans, sağlık, üretim ve perakende gibi sektörlerde dönüşümü hızlandırırken, kamu sektöründe de verimlilik artışı ve vatandaş odaklı hizmetlerde büyük gelişmeler sağlıyor. Yapay zeka destekli sağlık teşhis sistemleri, akıllı enerji yönetimi ve lojistik optimizasyonu, Türkiye’nin bu alandaki en güçlü kullanım örneklerinden bazıları. Önümüzdeki dönemde, otonom sistemlerin yaygınlaşması, küçük dil modellerinin kullanımının artması ve yapay zeka ajanlarının iş dünyasına entegrasyonu ile birçok sektörde dönüşümün daha da hızlanmasını bekliyoruz. Özellikle tarım, akıllı şehir çözümleri ve hukuk teknolojileri, yapay zekanın büyük bir etki yaratacağı alanlar arasında yer alıyor.

Türkiye’de yapay zeka alanındaki yetenek havuzunu geliştirmek için TRAI’nin eğitim ve farkındalık artırma çalışmaları neler? Genç girişimciler ve araştırmacılar için nasıl destek mekanizmaları sunuyorsunuz?
Yetenek gelişimi, yapay zeka ekosisteminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. TRAI olarak, yapay zeka meet-up’ları, zirveler ve eğitim programları düzenleyerek binlerce kişiye ulaşıyoruz. 2024 yılı boyunca verdiğimiz eğitimlerle, toplumda ve iş dünyasında yapay zeka farkındalığını artırdık ve on binlerce kişiye doğrudan temas ettik.
Özellikle genç girişimcileri ve akademisyenleri desteklemek için, üniversitelerle iş birlikleri geliştiriyor ve araştırma projelerine katkı sağlıyoruz. Startup-Day ve Demo-Day gibi etkinliklerimizle yerli yapay zeka girişimlerinin yatırımcılarla buluşmasını teşvik ediyor, onların yurt dışına açılmalarına yardımcı oluyoruz.

Rehberlik sağlıyoruz
Yapay zeka ile özellikle deepfake kullanılarak hazırlanmış siber saldırılar ve usulsüzlükler giderek artıyor. Hatta son haberlere göre Amerika deepfake’i yasaklamayı düşünüyor. Bu noktada yapay zekanın güvenlik ve gerçeklik noktasında nerede durması gerekiyor? Yapay zeka şirketleri, gerçekle yapay zeka tarafından üretilmiş metin, görsel veya belgeler konusunda nasıl bir yol izlemeli?
Yapay zekanın güvenlik ve etik çerçevede sorumlu bir şekilde kullanılması, ekosistemin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Özellikle deepfake ve sahte içeriklerin yaygınlaşması, medya, hukuk ve finans gibi sektörlerde ciddi güvenlik riskleri doğuruyor. Bu nedenle, yapay zeka şirketlerinin bu tehditlere karşı etkili önlemler alması kritik hale geliyor. Öncelikle, yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin gerçek verilerden ayrıştırılmasını sağlayacak doğrulama ve etiketleme sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Bu sayede, sahte içeriklerin tespit edilmesi ve kamuoyunun yanıltıcı bilgilerden korunması mümkün hale gelebilir. Bunun yanı sıra yapay zeka teknolojilerinin şeffaf ve hesap verebilir bir yapıda olması için etik kurallar ve ulusal ve uluslararası regülasyonlara uygun hareket edilmesi de büyük önem taşıyor. Şirketlerin, yapay zekanın etik kullanımı konusunda net politikalar belirlemesi ve bu standartlara bağlı kalması gerekiyor. Ayrıca, deepfake ve diğer yapay zeka destekli siber saldırılar giderek artarken, güvenlik açıklarını en aza indirmek amacıyla gelişmiş yapay zeka tabanlı tespit mekanizmalarına yatırım yapılması gerekiyor. TRAI olarak bizler de bu konulara dikkat çekmek ve kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla düzenli olarak farkındalık çalışmaları yürütüyor, yapay zekanın etik ve güvenli kullanımı konusunda rehberlik sağlıyoruz.
Türkiye’deki yapay zeka yatırımlarını yeterli görüyor musunuz? Gelecekte bizi yapay zeka yatırımları ve yapay zeka kullanan şirketler noktasında neler bekliyor? Özellikle önümüzdeki 10 yıl içinde dünyada yapay zekanın büyük bir işsizlik dalgasına neden olması bekleniyor, sizce Türkiye bu durumdan nasıl etkilenecek?
Türkiye’de yapay zeka yatırımları artış gösterse de küresel çapta rekabet edebilmek için daha fazla sermaye ve teknoloji yatırımı gerekiyor. 2024 itibarıyla Türkiye’nin yapay zeka pazar büyüklüğünün 600 milyon dolar seviyesine ulaştığı tahmin ediliyor ve bu rakamın 2030 yılına kadar 7,37 milyar dolara çıkması bekleniyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde yapay zekanın bazı iş kollarında otomasyonu artırarak geleneksel iş modellerini değiştirmesi kaçınılmaz. Ancak bu durum, iş gücünün tamamen ortadan kalkması anlamına gelmiyor. Yeni mesleklerin ortaya çıkması, çalışanların yeniden yetkilendirilmesi ve yaratıcı sektörlerin büyümesi, bu dönüşümün dengelenmesine yardımcı olacaktır. Türkiye’nin bu süreçten en iyi şekilde faydalanması için teknoloji yatırımlarını hızlandırması, iş gücünü yeniden beceri kazandırma programlarıyla yapay zekaya uyumlu hale getirmesi ve yapay zeka destekli girişimcilik ekosistemini büyütmesi kritik önem taşıyor.