Türkiye her yıl 5 bin MW’lık rüzgar yatırımı hedefliyor

TÜREB tarafından bu yıl “Geleceğin Enerjisi Türkiye’nin Geleceği” ana temasıyla düzenlenen 13. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi kapsamında yapılan oturumlarda “Türkiye’nin, rüzgar enerjisi endüstrisinin uluslararası tedarik zincirinde öne çıkan bir ülke olması” için yapılan çalışmalar ve konunun önemine vurgu yapıldı.

İki gün boyunca süren TÜREK 2024’te düzenlenen oturumlarda; rüzgar enerjisi sektöründeki son teknolojik gelişmeler, yatırım fırsatları, sürdürülebilirlik, deniz üstü rüzgar santralleri, finansman, elektrik depolama teknolojileri gibi konular ele alındı. Türkiye’nin rüzgar ve güneş enerjisinde 2035’e kadar 120 bin MW kurulu güç hedefi doğrultusunda sektörün her yıl 5 bin MW’lık rüzgar yatırımını hedeflendiğini anımsatan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, gelecek 10 yılda düzenli kapasite artışının ve HIT-30 ve benzeri destekleme mekanizmalarının aktif kullanımının önemine dikkat çekti…

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu  stratejik yapısal dönüşümlerin gerçekleştirilmesi için enerji alanına odaklanılması gerektiğini söyledi. Çoştu, “2000’li yılların başında adımları atılan, gelişmeye başlayan Türk rüzgar enerjisi endüstrisi bugün Avrupa’nın önemli üretim üslerinden biri olmayı başardı. Bugün, rüzgar enerjisi noktasında üretim kapasitesi itibarıyla Avrupa’nın 5. en büyük endüstrisine sahibiz. Ürettiğimiz her 4 üründen 3’ünü 50’ye yakın ülkeye ihraç edebilir konumdayız. İhracat hacmimiz yıllık 1,5 milyar avroyu, sektörümüzün cirosu ise yıllık 2,2 milyar doları geçmiş durumda. Türkiye’nin yenilenebilir enerji üretimi ve kullanılması noktasında sektörün ihtiyaç duyacağı destekleri Bakanlık olarak sağlamaya gayret gösteriyoruz. Bu kapsamda TÜBİTAK aracılığıyla şimdiye kadar 118 AR-GE projesini destekledik. Sektörün önünü açacak, gelişimine ivme kazandıracak adımlar atılacak. Tıpkı savunma sanayinde başardığımız gibi rüzgarda çok kuvvetli bir yerli sanayiyi Türkiye’de inşa etmek, geliştirmek istiyoruz. Yerli katma değer oranımızı yüzde 70’lerin üzerine taşımak istiyoruz” dedi.

Kapasite 8 milyar dolara çıkabilir

TÜREB Başkanı İbrahim Erden: “Bu hedef 2035’e kadar Türkiye’de devreye alınacak tüm rüzgar yatırımlarının toplam 50 bin MW’a ve rüzgardan üretilen elektriğin yılda 138 TWh’e ulaşmasını sağlayacak. Bugün ürettiğimiz elektriğin 430-440 TWh civarında olduğunu, 2035’te de 510-520 TWh civarında olduğunu düşünürsek yüzde 25-30 arasında rüzgar kaynaklı elektrik üretimini hedeflediğimiz ortaya çıkacak. Bu ihtiyaçlarla beraber 2035 hedefleri ve Sanayi Bakanlığımızın açıkladığı HIT-30 Programı kapsamında yürütülecek önemli destekler var. Bu destekler sanayi kazanımlarımız açısından çok önemli. Bu destekler rüzgar endüstrisinin büyümesine katkı sağlayacak. HIT-30 ve benzeri Sanayi Bakanlığı’nın destekleriyle bugün 2,2 milyar dolar seviyesindeki rüzgar endüstrisi büyüklüğümüz 2035’te 7,5-8 milyar dolar seviyesine çıkabilir. Bu Türkiye’nin cari açığına olumlu etki edecek ve ülkemizin ihracatını artırarak daha büyük bir sanayi etki alanı oluşturulmasını destekleyecek. İthalat rejimimizde gördüğümüz eksikliklerin giderilerek yerel sanayimizin ve pazarımızın adil rekabete uymayan koşulların elimine edilmesiyle ve rekabet koşullarının sağlanmasıyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Lojistik altyapımızın, kara yolları ve deniz yolları değerlendirilerek genişletilmesi ve kapasitesinin artırılması sektörümüzün gelişimi açısından çok önemli. Deniz üstü rüzgar enerjisi sanayisi ve tersanecilik sektörlerinin de bir “master plan” çerçevesinde irdelenmesi ve desteklenmesi gerekmektedir” açıklamasında bulundu. 

Avrupa pazarı her yıl büyüyor

WindEurope Başkanı Giles Dickson ise 150 ana tedarikçi ve 350 de alt tedarikçiye sahip Türkiye rüzgar enerjisi tedarik zincirine dikkati çekerek, “Bu gerçekten etkileyici. Avrupa’nın geri kalanı bunun için size son derece minnettar. Çünkü fabrikalarınızın ürettiklerinin çoğu Avrupa’nın geri kalanına ihraç ediliyor.” ifadelerini kullandı. Dickson, Türkiye hariç tüm Avrupa’nın her yıl 18 GW yeni rüzgar santrali inşa ettiğini belirterek, “Bugün ile 2030 arasında bu sayı artacak. Ortalama olarak her yıl 27 GW yeni rüzgar santrali inşa edeceğiz. Yani fabrikalarınız için pazar büyüyor. Avrupa’nın geri kalanı, bu ülkede ürettiğiniz ekipmanlara daha da aç olacak. Türkiye’de üretilen ekipmanların kalitesi de Avrupa’da takdir ediliyor. Bu ülkede ürettiğiniz türbinler ve ekipmanlar mükemmel kalitede” dedi.

TÜREK 2024 oturumları, kamu ev özel sektörün önde gelen temsilcileri ve uzmanlar tarafından yönetilen oturumların konu başlıkları şunlar oldu: Türk Sanayisinin Avrupa Açık Deniz Rüzgar Tedarik Zincirine Entegrasyonu, Rüzgar Türbinlerinin Verimli Yaşam Döngüsünü Nasıl Sağlarız? Yeni Teknolojilerin ve Saha Uygulamalarının Uyarlanması, Enerji Depolamanın potansiyelinin Ortaya Çıkarılması: Yenilikler, Piyasa Trendleri ve Depolamanın Yenilenebilir Enerji Kaynaklarıyla Entegrasyonu, Depolama Entegre Rüzgar Enerjisi Santrallerine Yönelik Finansman ve Sigorta Hizmetlerine Erişim, Yenilenebilir Enerjinin Geleceğini Yönlendirmek: Akıllı Şebeke, Enerji Yönetim Sistemleri, HVDC ve Power-to-X Çözümleri, Görünmeyeni Ölçmek: Gelişmiş Açık Deniz Rüzgar Ölçüm Teknolojileri ve En İyi Uygulamalar, Elektrik ve Karbon Ticareti Yoluyla Değerin Maksimuma Çıkarılması: Stratejiler, Piyasalar ve Politika Çerçeveleri, Geleceği Depolamak: Enerji Depolama Teknolojilerindeki Gelişmeler ve Zorluklar.