“Ben Bir Bioplarım” kitabı ile hastalara umut oldu

Tedavi edilebilir bir psikolojik rahatsızlık olan bioplar, birçok hasta ve hasta yakını için endişeli süreçler yaşatıyor. Öte yandan bioplar rahatsızlığına yakalanıp tedavi olan eski hastaların hikayesi ise bu sorunla mücadele edenlere umut aşılıyor. Meltem Tuba Kadik’in İkinci Adam Yayınları tarafından yayımlanan kitabı “Ben Bir Bioplarım – Gerçek Yaşam Hikayesi” isimli kitabı, hastalıkla mücadele için gerekli formülleri sağlıyor.

Çağın en önemli hastalıkları arasında sayılan bioplar ile mücadele için tıp dünyası büyük bir uğraş verirken, hastalar ve hasta yakınları için moral büyük önem taşıyor. Bu açıdan eski hastaların mücadelesini dinlemek ve öğrenmek oldukça önemli. Yaşadığı anne ve baba acısının ardından bioplar bozukluk tanısı konulan ve çalıştığı işlerde başarılı olmasına rağmen iş yaşamı da tehlike altına giren Meltem Tuba Kadik, aldığı yoğun tedavinin ardından diğer hastalara umut aşılamak için Ben Bir Bioplarım isimli otobiyografik kitabı kaleme aldı. HardwareLab’in sorularını yanıtlayan Kadik, hastalıkla mücadele edenlere şöyle seslendi:

Hastalığınızın tanısı ve kitabı yazma sürecinizden söz eder misiniz?

Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” sözünü kendine kılavuz eden kadınım. Kadın olmanın verdiği özelliklerle, doğurganlığıyla, anaçlıyla, zarafetiyle, birleştiriciliği ile bipolar bozukluğu hastalığına farkındalık oluşturmak istiyorum. Annem ve babamı aynı sene içeresinde kaybetmenin acısını yaşarken, aynı zamanda ardından oluşan sorunlar nedeniyle dibe inişim başlamıştı. Bu süreç içerisinde bende bipolar bozukluğu diye bilinen bir ruhsal hastalık belirlenmeye başladı. İstemsiz bir şekilde öfkelenme nedeniyle insan ilişkilerinde zedelenmeler, dikkat dağınıklığı nedeniyle işe adapte olamama sorunları yaşadım. 16 yıl başarılı şekilde yürüttüğüm, aynı anda on beş kişiden fazla kişinin yanımda çalıştığı işimi bir günde kapattım. İstanbul ‘dan önce Ayvalık’a ardından Bodrum’a taşındım. Mal varlığımı kısa süre içinde tükettim. Bir süre rehabilitasyon merkezinde yatılı tedavi gördüm. Ardından Ben Bir Bioplarım isimli kitabı yazmak için yola koyuldum.

Kitap yayınlandıktan sonra nasıl geri dönüşler oldu? Neler hissettiniz?

Eserim bipolar hastaları ve bipolar hasta yakınlarının ilgisini gördü. Bana ulaşan kişiler hastalığımı nasıl kontrol altına alabildiğimi, atakların yaşayıp yaşamadığımı sordular. Hasta yakınları ise, bipolar hastalığını yaşayan kişilere nasıl yaklaşım gösterecekleri konusunda benden de fikirler aldılar. Beni örnek alan kişiler oldu. Kimi benim gibi yazmaya başladı, kimi hastalığını kabul etti. Kimi de benim izlediğim yola başladı. Düzenli psikiyatri tedavinin hele ki psikiyatri doktoruyla işbirliğine girerek doğru şekilde ilerlemenin pozitif sonucunu bende gören kişilere umut oldu.

Bir bioplar hastasına neler önerirsiniz?
Kişi öncelikle hastalığını kabul etmeli ve hastalığını iyice tanımalı. Özellikle hastalığın semptomları kendisinde nasıl belirti gösterdiğini ve o esnada kendisi nasıl tutum gösterdiğini deftere not etmeli Böylece hastalığını daha iyi tanımış olacaktır. Tüm bunları düzenli terapi aldığı doktoruyla paylaşmalı. Doktorunun belirlediği yolda umutla yürümeli. İyileşmeye odaklanmalı ve inanmalı.

Bioplar hastaları yaşamlarını daha kaliteli sürdürmek için neler yapmalılar?
Herkes kendisine iyi gelen bir aktivite bulacaktır. Bunu mutlaka yapmalılar. Mesela bana yazmak iyi geliyor. Kendimi tanımak için beyin işleyişi, nörobilim, kuantum, bilinçaltı, tasavvuf konularını araştırdım. Hem kendimi iyice tanıdım hem de olumsuz duygularımdan özgürleştim. Bu çalışmalar bana iyi geldi. Herkesin farklı olabilir bu bana iyi geldi başkasına nasıl gelir bilemiyorum eğer benim gibi bu çalışmaları yapacaksa lütfen yapmış olduğu her şeyi terapisti ile görüşerek yapmasını tavsiye ederim.