2021 yılından bu yana Türkiye’ye 76 milyon dolar yatırım yapan; Türkiye’deki şirketlere 2024 sonuna kadar 250 milyon dolar finansal destek sağlayacağını açıklayan küresel borç finansmanı şirketi Ethos Varlık Yönetimi’nin (Ethos Asset Management) CEO’su Carlos Santos, finansal tahminleme konusunda geliştirdikleri yapay zekâ temelli teknoloji sayesinde yatırım kararlarını güvenle aldıklarını kaydetti.
2021’den bu yana Türkiye’ye yatırım yapan ve önümüzdeki dönem için Türkiye ve bölge ülkeleri açısından hedeflerini büyüten küresel yatırım finansmanı şirketi Ethos Asset Management), finanse edeceği projelere yönelik kararlarda yapay zekâdan yararlanıyor. 72 ülkede faaliyet gösteren Ethos’un finansal tahminleme için başvurduğu yapay zekâ sisteminde, küresel pazarlardaki eğilimler, finansal raporlar ve piyasalara dair önemli gelişmeleri kapsayan büyük miktardaki veri hızla analiz edilebiliyor. Geniş veri yelpazesine dayalı yatırım kararları almayı mümkün kılan bu sistem aynı zamanda piyasa eğilimlerini analiz ederek, yatırımlar için öngörüde bulunmayı ve karar süreçlerini kolaylaştırıyor.
2023’ün ilk çeyreğinde Türkiye’deki girişimlere yaptığı yatırım, ülkeye yurtdışı kaynaklı gelen diğer yatırımların toplamının yüzde 60,3’ünü oluşturan Ethos Asset Management’ın CEO’su, ekonomist Carlos Santos, Ethos bünyesinde geliştirilen ve özel bir algoritmaya dayanan bu teknolojinin sektörü dönüştürmekte olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
‘’Yapay zekâ teknolojisi, finans sektörü özelinde düşünülecek olursa, potansiyel borçluların daha verimli kredibilite değerlendirmeleri için veri işlemeyi kolaylaştırarak, yüklenim süreçlerini optimize ederek ve borç verme portföylerinin daha etkili bir şekilde yönetilmesini sağlayarak borç finansmanı sektörünü dönüştürüyor. Ethos olarak biz bu teknolojinin kullanımına ve sektörün dönüşümünü öncülük ediyoruz. Yaklaşık 10 yıl önce geliştirdiğimiz menkul kıymet alım satım algoritması sayesinde bugün elimizde geçmiş piyasa trendlerinden haber makalelerine ve finansal raporlara uzanan devasa bir veri mevcut. Bu verilerden elde ettiğimiz çıktıları, Kredi ve Risk ile Hukuk ve Uyumluluk birimlerimizin de desteğiyle, hangi projelere ne kadar finansman sağlayabileceğimiz konusunda kullanıyoruz.
‘’Finans sektörü değişime daha fazla direnemez’’
Dijital dönüşümün günümüzde özellikle finans sektöründe hayatta kalmak isteyen işletmeler için ‘olmazsa olmaz’ olduğuna dikkat çeken Carlos Santos, dünya genelinde imalattan, makineye, sağlıktan tarıma tüm sektörlerin geçtiğimiz son 10 yılda büyük bir dönüşüm geçirmekte olduğunu kaydetti. Ethos CEO’su Carlos Santos, sözlerini şöyle sürdürdü;
‘’Yüzyılı aşkın bir süredir iş modelinde benzer kalan tek sektör finans sektörüdür. Bu durum bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamak için yeterli. Finansal sistem herhangi bir ekonominin temelidir ve eğer tüm endüstriler değişirse, finans endüstrisinin değişiklikleri takip etmesi ve bu hızlı değişiklikler çağını yönlendirebilmelerini garanti etmesi gerekir. Yapay zekâ bu açıdan da finans sektörüne müthiş bir değişim ve dönüşüm fırsatı sunuyor ve sunmakla kalmıyor; sektörü radikal biçimde dönüştürüyor’’.
‘’Yapay zekâ ile kredi profili oluşturuyoruz’’
Santos,Ethos bünyesinde uyguladıkları yapay zekâ teknolojisi ile finansal tahminlemeye dayalı karar süreçlerine dair şu bilgileri verdi:
‘’Ethos bünyesinde, finanse edeceğimiz müşterilerimizi belirlerken yapay zeka teknolojisi aracılığıyla kredi profillerini standartlaştırıyoruz. Kredi ekibimiz, yatırıma karar vermek için daha fazla veriyi analiz ederek zamanı en aza indiren araçları kullanıyor. Uyumluluk alanında, işin arkasındaki ‘insanları’ değerlendiriyor ve güvenlik ve mevzuata uygunluk gibi konularda uluslararası standartlar doğrultusunda risk yönetimi gerçekleştiriyoruz’’.
Menkul kıymet ticareti için kullandıkları finansal tahmin modelinin, geçmiş ve mevcut verilerin yardımıyla gelecekteki olası sonuçları tahmin etmek için makine öğrenimi ve veri madenciliğini kullanan istatistiksel bir teknik olduğunu belirten Carlos Santos; ‘’Yapay zekâ, gelecekteki ihtiyaçları tahmin etmede doğruluk, hassasiyet, yatırım kararlarının optimizasyonu; manuel veri girişi ve analizinin azaltılması gibi birçok olumlu etki getirecek. Ancak bu alandaki geçiş süreçlerinin beraberinde getirebileceği riskleri de göz ardı edemeyiz. Mevzuat, veri koruma, makineler ve insanlar arasında konsolidasyon gibi konuların üzerinde durulması gerekiyor. Bu süreçler hassasiyetle yönetilirken günlük karar alma süreçlerimiz, insanlar ve makineler arasında tam bir uyumu garanti etmek zorunda’’ifadelerine yer verdi.
Yapay zekânın şirket başına ihtiyaç duyulan insan gücünde önemli bir düşüşe yol açmasının beklendiğine işaret eden Carlos Santos, ‘’Bununla birlikte finans sektöründe, yapay zekâ teknolojisinin insan yeteneklerini tamamlayan bir araç olarak görülmesi gerekiyor’’görüşünü ifade etti.