Türkiye ekonomisi çalkantılı bir dönemden geçerken KOBİ’lerin finansmana ulaşması da zorlaşıyor .Bu noktada pratik önerilerde bulunan Finansal Yönetim Danışmanı Bikem İnce İnanç, şirketlerin birçok teşvik ve hibeden haberdar olmadığını, bunun için profesyonel danışmanlığın daha da gelişmesi gerektiğini belirtti.
Finansal Yönetim Danışmanı olarak birçok şirketle çalışan Bikem İnce İnanç, finansman güçlüğü yaşayan KOBİ’ler için çeşitli çözüm önerilerinde bulundu. Bankada krediye ulaşmanın güçlüğü nedeniyle KOBİ’lerin hibe ve teşviklere yönelmesi gerektiğini aktaran İnce İnanç, KOBİ’lerin e-fatura zorunluluğunun da onları daha dijital işletmelere dönüştüreceğini söyledi. HardwareLab’ın sorularını yanıtlayan Bikem İnce İnanç, Türkiye’nin taşıyıcı ekonomik gücü konumundaki KOBİ’lerin iş hayatını kolaylaştıracak bir dizi öneri ve pratik bilgiyi şu sözlerle aktardı.
En uygun finansal çözüme yönelmek gerekiyor
Finansmana erişim güçlüğü yaşayan KOBİ’ler ne yapmalı?
Finansmana erişiminin birkaç alanı var. Bunlardan ilki banka yolu ile sağlanan finansman kaynaklarından oluşuyor. Banka ilişkileri bir işletmedeki en önemli alanlardan biri şüphesiz ki. Bu alana ilişkin banka risk limit çalışmaları ve analizleri için uzun vadeli ve doğru adımlar atılmalıdır. Bunun için mali verilerinizin firma faaliyetlerini ve karlılığını mümkün olduğunca anlaşılır şekilde gösteriyor olması, işletmenin finansal oran analizlerinin kredibiliteye uygun çıkıyor olması gerekir. Bu çalışmalar neticesinde güncel ekonomik koşullar ve faiz oranlarına göre kredibilite ile finansman yaratmak dönem dönem iyi bir tercih olabilir. Bu noktada bankadan yararlanılabilecek finansman araçlarına da hâkim olmak ve o an için işletmeye en uygun çözüme yönelmek doğru olacaktır. Ancak finansmana erişimi sadece banka borçlanması olarak görmemek gerekir. İşletmeler bu noktada kredilere takılıp kalıyorlar ancak farklı finansman çözümlerini de göz önünde bulundurmak lazım. Örneğin devlet teşvik ve hibeleri bunlardan birisidir. Devlet teşvik ve hibeleri ile sağlanacak nakit akış, işletmenin zorunlu giderlerinin refinansmanını ya da prefinansmanını sağladığından ya da vergi avantajları ile nakdin firmada kalmasına olanak tanıdığından gündeme alınması gereken önemli finansman enstrümanlarındandır. Maalesef bu konuda işletmelerde genelde ya bilgi eksikliği ya da öğrenilmiş bir çaresizlik oluyor. Oysa doğru gider için doğru mevzuata istenildiği şekilde başvuru yapıldığında destek alınmasına engel hiçbir durum söz konusu değildir. Banka yolu ile finansman yaratma sıkıntısında olan işletmeler olmak üzere aslında tüm firmaların teşvik ve hibeleri gündemlerine almalarını, banka ilişkilerini doğru şekilde yürütmek için mali verilerin finansal olarak beklenilene uygun olanı sağlayıp sağlamadığını kontrol etmelerini tavsiye ederim.
Herkes çağa entegre olmak zorunda
KOBİ’ler dijital ödeme yetkinliği kazanması için hangi adımları izlemeli?
Günümüzde her alan her geçen gün dijitalleşiyor. İhracat yapmak bile eskisi gibi değil. Bu nedenle dijital ödeme araçları da hayatımıza gittikçe entegre olmak zorunda. Bu konuda işletmelerin öncelikle yeniliklere açık olmalarını öneriyorum. Kendileri için en uygun dijital ödeme çözümlerini bulmak konusunda finansçılarına ve muhasebe birimlerine danışarak, seçecekleri ödeme yöntemlerinin avantaj ve dezavantajlarını karşılaştırarak, maliyet fayda analizlerini yaparak karar vermeleri doğru olacaktır.
Veriler otomatize olacak
Kobiler E-Fatura Sistemine Hazır mı? KOBİ’lere avantajları ne olacak? Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aslında e-fatura sistemi yeni bir sistem değil. Sadece her yıl bu sisteme geçiş için zorunlu olan ciro sınırında değişiklikler oluyor. Bu sayede e-faturanın daha genele yayılmış olması amaçlanıyor. 1 Temmuz 2023 için e-faturaya geçiş ciro sınırı tüm işletmeler için 3.000.000 TL olarak, e-ticaret firmaları ve gayrimenkul ve motorlu araç satışı yapan firmalarda ise 500.000 TL ve üzeri olarak belirlendi. Yani 2022 yılı cirosu bu tutarın üzerinde olan işletmelerin e-faturaya geçişi Temmuz ayı itibari ile zorunlu oldu. Bu sistem aslında pek çok verinin otomatize olmasını sağladığından, sisteme geçiş yapıldıktan sonra KOBİ’lere pek çok kolaylığı beraberinde getirecek bir uygulamadır. Örneğin stok tutan işletmelerde e-fatura sisteminden herhangi bir ürünle ilgili fatura kesildikçe stoklarınız otomatik olarak azalacaktır ve stok takibi işletmeler açısından kolaylaşacaktır. Tabi kâğıt faturaya kıyasla karşı tarafa faturayı fiziki şekilde ulaştırmak yükümlülüğünden de Kobi’leri kurtardığı için; zaman, operasyon, nakit ya da hukuki karmaşa sorunlarının da önüne geçmektedir. KOBİ’lerin bu sisteme geçişle ilgili endişe duymadan geçmeleri gerektiğini, sisteme geçtikten sonra bu kolaylık sayesinde iş yapışlarının kolaylaşacağını düşünüyorum.
E-faturaya geçiş zorunluluğu karşısında KOBİ’ler Hangi Destekleri Alabilecek? Böyle bir destek söz konusu mu?
E-fatura sistemine geçiş için verilen özel bir teşvik-hibe programı mevcut değil. Ancak işletmelerin rutin giderlerine yönelik çok fazla destek paketi var. Personel maaş giderinden, sigorta giderine, reklam tanıtımdan, yurt içi ya da yurt dışı fuarlara, belgelendirmeden, tasarıma kadar pek çok konuda farklı kurumlarca verilen destekler ile işletmeler giderlerini finanse etmek konusunda destek alarak buralardan sağlanan tasarrufu desteklenmeyen diğer zorunlu giderlerin finansman ihtiyacını rahatlatmak adına kullanabilirler.
Danışmanlık alan firmalar bir adım daha öndeler
KOBİ’ler için doğru finansal yönetim nasıl olmalı?
Kobi’lere en önemli tavsiyem muhasebe ve finansın farklı alanlar olduğunu bilerek hareket etmeleri olacaktır. Maalesef ülkemizde işletmeler muhasebe odaklı şekilde, finansın muhasebe ile aynı şey olduğu yanılsaması ile hareket ediyorlar. Oysa bu iki alan birbirinden farklı ama omuz omuza çalışması gereken iki ayrı alan olarak karşımıza çıkıyor. Kısaca özetlemek gerekirse muhasebe olmuş bitmiş para ve para türevindeki tüm işlemleri devlete belli bir yasaya göre beyan eden birimken, finans henüz olmamış/gerçekleşmemiş finansal hareketlerle ilgili tahminlemeler ve planlamalar yaparak işletme için gidiş yolları tasarlayan ve bu sayede karlılık artışı elde etmeyi hedefleyen birimdir. Doğru finansal yönetim için finansal farkındalığımızı geliştirmemiz ve sadece muhasebe odaklı şekilde işletmemize bakmamamız gerekir. Bunun için ya bir finansal danışmanlık almak ya da bir finans departmanı kurmak gerekecektir. İşletmeler için departman kurmanın getireceği yüksek işveren maliyetleri düşünüldüğünde bu hizmeti dışarıdan almak daha hızlı, verimli ve efektif bir çözüm olacaktır. İşletmenizin geleceğine yönelik adımları çok önceden olası senaryolara göre planlamak, düzenli olarak planlanan ile gerçekleşenleri kıyaslayarak hareket etmek uzun vadede işletmeye mutlaka karlılık ve verimlilik artışı olarak dönecektir.