Hükümetin faiz indirimi sonrası tasarruf sahiplerinin gayrimenkule yönelmesi, piyasayı tam olarak patlattı. Eylül-Ocak ayı arasında İstanbul’daki gayrimenkul zammı yüzde 250’ye ulaştı. İstanbul’da Beşiktaş, Sarıyer, Kadıköy, Bakırköy gibi lüks semtlerin dışında Bağcılar, Güngören, Esenler gibi semtlerdeki 2+1 evlere de 5 milyon TL istenmeye başladı. 250 bin dolara düşen vatandaşlık ile beraber yabancının konuta ilgisi daha da artarken, İstanbul’da pek çok aile kiralık konut bulamadığı için sokakla kalma tehlikesiyle karşı karşıya.
Hükümetin sadece konut ve gayrimenkul sahiplerine fayda sağlayan faiz indirimi sonrası piyasa adeta çıldırdı. Eylül ayında 1 milyon TL istenen Kadıköy’deki bir dairenin fiyatı 5 milyon TL bandını geçti. Zam oranı yüzde 400’ü buldu. Üstelik bu konut süre içinde 8 defa el değiştirdi.
Yatırımını korumaya çalışan tasarruf sahipleri konut, iş yeri ve arsaya adeta hücum ediyor. Bu durum beraberinde büyük ve sağlıksız bir piyasa yarattı. İstanbul’da deprem nedeniyle her yıl en az 50 bin konutun dönüşmesi planlanıyordu. Ama Covid-19’un başlaması ile kentsel dönüşüm durdu. Ardı ardına gelen zamlarla beraber konut fiyatları uçuşa geçti. Buna malzemedeki artış da eklenince konut almak hayale dönüştü.
Büyük Zamlar Yapıldı
İstanbul’da faizin ve enflasyonun yüzde 19 olduğu eylül ayında 1 milyon TL olan bir konut, Ocak ayında faiz 14, enflasyon ise yüzde 80’e dayanınca 5 milyon TL’ye yükseldi. Bir başka değişle, mal ve hizmetlerdeki yıllık enflasyon yüzde 100, konuttaki fiyat artışı ise yüzde 400 olarak belirlendi. Buna bir de daha çok kazanmak isteyen ev sahiplerinin piyasadan çok sayıda konutu çekmesi eklenince, piyasa içinden çıkılmaz bir hale geldi. Hükümetin konuya dair sessizliğini koruması ise piyasa tarafından tedirginlikle izleniyor.