IFS, dünya çapında edindiği bilgi birikimi ve deneyimini Türk savunma sanayiine entegre ediyor

Dünyanın en çok tercih edilen savaş uçağı F-16’dan, ülkemizin ilk uçak gemisine kadar savunma alanındaki birçok projede kilit roller üstlenen IFS, Türkiye’nin savunma ihracatına büyük katkıda bulunuyor. Bugün 3 milyar dolara ulaşan savunma sanayii ihracatını yerli şirketlerle beraber IFS’nın dünyadaki uzun yıllara dayanan geçmeşiyle hayata geçirdiklerini anlatan IFS Türkiye CEO’su Ergin Öztürk, bugün 40’ın üzerinde yerli şirketle çalıştıklarını ifade etti. F-35’lerin üreticisi Lockheed Martin ile de çalışan IFS’nin amacının bulunduğu ülkelerdeki savunma sanayiine katkı sağlamak olduğunun altını çizen Öztürk “IFS olarak savunma sanayii sektörünün tüm gerekliliklerini sağlıyoruz ve bu alanda dünyanın önden gelen şirketlerinden biriyiz. Bu tecrübelerimizi Türkiye’deki şirketlerle uzun yıllardır paylaşıyoruz ve paylaşmaya da devam edeceğiz” dedi.

IFS’nin Türkiye CEO’Su Ergin Öztürk, şirketin 17 yıldır Türkiye’de yürüttüğü faaliyetleri, gelecek hedeflerini ve vizyonunu HardwareLab’a anlattı. Yerli savunma sanayii ile birlikte büyüdüklerini anlatan Öztürk, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Uçak gemisi bizi gururlandırdı

IFS’nin uluslararası savunma şirketlerinin partneri olduğunu biliyoruz. Dünyada hangi önemli projelerde yer aldınız?

Temelde beş ana sektörde hizmet veriyoruz. Savunma sanayii de bizim uzman olduğumuz sektörlerden bir tanesi. Savunma sanayisinde çok büyük referanslarımız olduğunu söyleyebilirim. BAE Systems, ABD Hava Kuvvetleri, ABD Donanması, Lockheed Martin, General Dynamics, İngiliz Hava ve Deniz Kuvvetleri, SAAB, Rolls-Royce gibi alanında büyük isimler referanslarımız arasında bulunuyor.  Bu şirketlerden bir kısmı aynı zamanda partnerimizdir. Örneğin Lockheed Martin vasıtasıyla satışı gerçekleştirilen bir F-16’da bakım yönetimi olarak IFS kullanılmaktadır. IFS, Türkiye’de ise 2004 yılında kuruldu. 2004 yılından bugüne kadar Türkiye genelinde 500’ün üzerinde Türk şirketine hizmet veriyoruz. Günümüzde 40’ın üzerinde savunma sanayii şirketiyle çalışıyoruz. Bunların içerisinde FNSS, Havelsan Teknoloji Radar, Küçükpazarlı, SDT, CES, TR Mekatronik, Dearsan, Sefine, ADİK gibi sektöründe öncü firmalar tüm iş süreçleri IFS ile yönetiyor. Dearsan tersanesinde üretilen Türkiye’nin ilk savaş gemisi, IFS uygulamalarımızı kullanılarak hayata geçti ve bizi oldukça gururlandırdı.

Savunma sanayii konusunda üretim yapan büyük ve orta ölçekli şirketlere uçtan uca Kurumsal Varlık Yönetimi (EAM) ve Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) çözümleri sunuyoruz. Bu alanda en önemli farklarımızdan biri proje tabanlı çözümler sunuyor olmamız. Bu şirketler genellikle proje tabanlı yani siparişe özel tasarım, imalat ve yapılandırmalar yapan üreticiler. Dolayısıyla klasik otomotiv ya da gıda sektörlerinden çok daha farklı ihtiyaçları var. IFS olarak bu sektördeki şirketlere uçtan uca PLM çözümleri sunuyoruz. Bir ürünün tasarımından prototip imalatına, seri üretimden satış sonrası verilecek hizmet ve garantiye kadar tüm yaşam döngüsünü IFS PLM çözümüz ile destekliyoruz.

Yapımı devam eden TCG Anadolu adlı uçak gemisi

Ankara’daki çözüm ortağı ağımız genişliyor

Türkiye’nin ilk savaş gemisi projesi müşteriniz tarafından üretildi? Süreç nasıl ilerledi, ne tür gelişmeler kaydedildi sektör adına?

Ülkemizde birçok ilke imza atmış bir şirket olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Sizin de belirttiğiniz gibi Türkiye’nin ilk savaş gemisi Dearsan Tersanesi’nde yapıldı ve bu geminin yapım sürecindeki tasarımından planlamasına üretiminden denize indirmesine kadar tüm operasyonlar IFS ile gerçekleştirildi. Benzer bir şekilde Türkiye’nin alanındaki en büyük ihracatını gerçekleştiren FNSS, 2006 yılından bu yana uçta uca IFS Uygulamaları kullanıyor. Ülkemizde birçok önemli projeye imza atmış ADİK tersanesi de tüm süreçlerini IFS ile yürütüyor. IFS olarak uzun yıllardır dünyadan edindiğimiz tecrübeyi başarıyla ülkemize aktardık. Savunma sanayiinin kalbi olan Ankara’da çözüm ortağı ağımızı genişletiyoruz. Şu anda Ankara’da yerleşik bir danışmanlık merkezimiz bulunuyor ve yakın bir dönemde yeni bir ofis açmayı planlıyoruz.

Savunma sanayiinde ihtiyaç olan insan kaynağı konusunda çalışmalar yapıyor musunuz?

Savunma sanayii farklı yönleri ile dışa kapalı bir sisteme sahip ve bu açıdan nitelikli insan kaynağına ulaşmak diğer sektörlere göre daha zor olabiliyor.  Makine, tesis veya ekipman gibi birçok kaynağa daha rahat ulaşabilirsiniz ama insan kaynağını yetiştirmeniz o kadar kolay olmayabiliyor. İnsan kaynağının oluşturulması zaman ve emek alıyor. Dolayısıyla savunma sanayiinin diğer sektörlerden gelen nitelikli insan kaynaklarına ihtiyacı var. Bu konudaki gelişim bu açıdan çok değerli.

Yerliliğin yükselmesi önemli

Türkiye, bölgesinde önemli bir savunma ihracatçısı olma yolunda ilerliyor. Daha önce savunma sistemi almayan ülkeler de Türkiye ile işbirliğine gidiyor. Bu durumun sektörü ilerleyen dönemde nasıl etkileyeceğini/geliştireceğini düşünüyorsunuz?

Sayılara baktığımızda Türkiye’de savunma sanayiinin gelişiminin oldukça etkileyici boyutlarda olduğunu görüyoruz. 2002 yılına baktığınızda savunma sanayiinde 20 proje varken bugün bu sayının 760 olduğu ifade ediliyor. Diğer taraftan ihracat rakamlarına baktığımızda 2002 yılında 250 milyon dolar civarındayken bugün bu rakamın 3 milyar dolar olması oldukça etkileyici. Örneğin; IFS kullanan FNSS, Malezya’ya yakın geçmişte Türkiye’nin tek kalemde savunma alanında yaptığı en büyük ihracatı gerçekleştirmişti. O dönem 600 milyon dolar olan rakam sonrasında 900 milyon dolara çıkarıldı. Projede de IFS uygulamaları kullanılması bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Yapılan çalışmalarla gelinen noktada yerlilik oranlarının %20’den %65’e çıkması, gelişimin seyri konusunda bize somut veriler sunuyor.

Birikimleri paylaşacağız

IFS’nin savunma AR/GE çalışmalarının yurt dışı ofislerinde geliştirildiği biliniyor. Türkiye’de sektörü bu denli büyürken buraya da savunma Ar-Ge yatırımı yapmayı planlıyor musunuz?

Savunma sanayiine yönelik çözümlerimizi ABD ve İngiltere’de bulunan AR-GE merkezlerimizde geliştiriyoruz. Dünyanın her yerinde yapılan projeler ve edinilen birikimler tek bir noktada toplanıyor. Bu bilgi birikimi IFS Uygulamalarımız ile dijital dönüşümü gerçekleştirmeyi planlayan şirketlerle paylaşılıyoruz. Biz sadece bir ürün tedarikçisi değil, aynı zamanda bu sektörde binlerce şirketle çok başarılı projeler gerçekleştirmiş ve ciddi bir bilgi birikimine sahip bir şirketiz. Savunma sanayii kalite gereksinimleri, sertifikasyonları, güvenlik ve proje tabanlı çalışmalar gerektirmesi nedeniyle diğer sektörlerden farklı bir sektör. IFS olarak savunma sanayii sektörünün tüm gerekliliklerini sağlıyoruz ve bu alanda dünyanın önden gelen şirketlerinden biriyiz. Bu tecrübelerimizi Türkiye’deki şirketlerle uzun yıllardır paylaşıyoruz ve paylaşmaya da devam edeceğiz.

Sektörel etkinliklere ara vermiyoruz

IFS’nin MindFuel platformundan ve etkilerinden söz edebilir misiniz?

MindFuel, savunma, enerji, kamu, telekom, saha servisleri, üretim ve diğer sektörlerle ilgili sorunları ve fırsatları ele alan, fikirleri, önerileri ve gerçek dünya örneklerini paylaşmak için sektör ve düşünce liderlerini bir araya getiren çok önemli bir bilgi paylaşım platformu. Sektörlerdeki gelişmelerden haberdar olmak, yenilikleri öğrenmek, sektör ve düşünce liderlerinin görüşlerini öğrenmek ve kendini geliştirmek isteyen herkese yönelik çevrimiçi panellerden oluşuyor. Bu platformda bugüne kadar küresel anlamda savunma sanayiine yönelik birçok web semineri gerçekleştirildi. Biz de bunun bir uzantısı olarak Türkiye’de savunma sanayiine yönelik çözümlerimizi anlattığımız, bu konudaki dijital okur yazarlığı ve farkındalığı artıran birçok webinar ve eğitim düzenliyoruz. Savunma sanayii kendine has çözümleri olan bir sektör ve bu alandaki küresel bilgi birikimimizi ülkemize taşımanın ve paylaşmanın çok kritik bir konu olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de bilişim sektörünün tanınan isimlerinden gazeteci Fatih Sarı’nın moderatörlüğünde MindFuel etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz ve şu ana kadar TÜSIAD Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Sevim ve Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M. Göker Sarp gibi alanında uzman önemli isimleri misafir ettik. Sadece sektöre değil aynı zamanda bilişim dünyası için de çok faydalı bir etkinlik olduğunu düşünüyoruz. MindFuel, yeni isimlerle önümüzdeki günlerde devam edecek.