TÜRKONFED ve Paynet’in 11 ilde 1.000 KOBİ ile görüşerek yaptığı “KOBİ’lerin Dijital ve Finansal Karnesi” araştırmasının, “Finansal Okuryazarlık ve İndikatörler” başlıklı ikinci fazı yayımlandı. Rapora göre, KOBİ’ler önümüzdeki üç yıl içinde en fazla üretime ve ürün geliştirmeye yönelik yatırım gerçekleştirmeyi hedefliyor. İşletmeler bu süreçte kamu kuruluşlarından destek planlarının oluşturulması, teşviklerin artırılması ve devlet destekli kredilerin verilmesini beklerken, finans kuruluşlarından ise uygun kredi koşulları talep ediyor.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Paynet’in, KOBİ’lerin dijital, finansal, teknolojik altyapıları ve gelişim seviyeleri ile gelecek beklentilerini tespit etmek üzere gerçekleştirdiği “KOBİ’lerin Dijital ve Finansal Karnesi” araştırmasının ikinci fazı yayımlandı. “Finansal Okuryazarlık ve İndikatörler” başlıklı bölümde, KOBİ’lerin finansal çözümtercihleri, finansal yönetim ve finansal olgunluk seviyelerine ilişkin sonuçlar paylaşıldı.
“KOBİ’ler yatırıma değil ayakta kalmaya odaklanıyor”
Ekonominin en kırılgan yapı taşı olan KOBİ’lerin, pandemi döneminin ağır şartlarına rağmen üretim ve yatırıma devam etmeyi hedeflediğini belirten TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, araştırmanın ikinci fazının, işletmelerin finansmana erişim sıkıntılarının artarak devam ettiğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Turan, “Her türlü belirsizlik, afet ve pandemi gibi krizler öncelikle ekonominin lokomotifi olan KOBİ’leri etkiliyor. İşletmelerin önceliklerini değiştiren, üretim, yatırım ve istihdam kapasitelerini yeniden gözden geçirmelerini sağlayan en önemli etkeni, kriz dönemlerinde finansman konusunda yaşanan sıkıntılar oluşturuyor. Araştırmamız KOBİ’lerin geçmiş ve gelecek üç yıl içinde yatırımlardan çok sigorta, ödeme planı, nakit akışının sürekliliğini önceliklendirdiklerini, mevcut ekonomik koşullarda ayakta kalmaya odaklandıklarını gösteriyor. Teşvik, destek, düşük faizli kredi gibi kaynak arayışları noktasında kamu ve finans kuruluşları ile devletten beklentilerinin de artarak devam ettiğini görüyoruz. İşletmelerin finansmana erişim ve nakit akışı sürdürülebilirliğinin sağlanması, üretim ve yatırım hedefleri ile ekonomimizin rekabetçiliğini de geliştirecektir. Özellikle finansal risk yönetimi konusunda yeterli görünmeyen KOBİ’lerin bu alanlarda eğitim, mentorluk ve danışmanlık süreçleri ile farkındalıklarının artırılması önem kazanıyor” dedi.
Serkan Çelik: “KOBİ’lerin finansal sürdürülebilirlik mücadelesine destek olmayı hedefliyoruz”
Paynet CEO’su Serkan Çelik ise araştırmanın ikinci fazına dair görüşlerini şöyle paylaştı: “Araştırmaya katılan KOBİ’lerin yüzde 60’a yakınının pandemide cirolarında yüzde 40’a varan kayıplar yaşadıklarını araştırmamızın ilk fazında görmüştük. Araştırmamızın ikinci fazında da KOBİ’lerin devam eden pandemi koşulları altında finansal olarak bir sürdürülebilirlik mücadelesi verdiklerine tanık oluyoruz. KOBİ’ler finansal kurumlardan uygun kredi koşulları talep ederken, kamudan da destek planlarının oluşturulmasını bekliyor. Kamudan beklentilerin kredi ve destek taleplerine yönelik olması da KOBİ’lerin kronikleşen finansmana erişim sorununa işaret ediyor. KOBİ’lerin 2017-2020 yılları arasında yaptıkları yatırımların çok arka planda kalması da büyümeden çok mevcudu korumaya odaklandıklarını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde farklı finansal çözümleri Paynet ekosistemine dahil ederek, KOBİ’lerin tüm finansal çözümlere tek bir portal üzerinden ulaşmalarını sağlayacağız. Yeni ürün ve çözümlerimizle bir yandan KOBİ’lerin verimliliklerini artırırken, bir yandan da büyümelerine destek olmayı hedefliyoruz.”
KOBİ’lerin yatırım öncelikleri önümüzdeki üç yılda da değişmiyor
KOBİ’lerin Dijital ve Finansal Karnesi araştırmasına göre 2017-2020 yılları arasında sırasıyla üretim (yüzde 44,1), ürün geliştirme (yüzde 43), insan kaynağı (yüzde 35,9), dijital/teknolojik (yüzde 32,4) ve tesis yatırımı (yüzde 30,7) gerçekleştiren KOBİ’ler, önümüzdeki üç yıllık dönemde de bir miktar düşüş görülmekle birlikte aynı alanlara yatırım yapmayı hedefliyor. Araştırmaya göre bu durum, KOBİ’lerin yetkinliklerini artırmaktan çok mevcut durumu korumaya yönelik önceliklendirme yaptığını ortaya koyuyor.
İşletmelerin hem kamu hem de finans kuruluşlarından beklentileri bulunuyor
Araştırma, firmaların finansal çözüm alternatiflerine yönelik kamu kuruluşlarından, bankalardan ve ödeme kuruluşlarından birtakım talep ve beklentileri olduğunu da gösterdi. Buna göre, işletmelerin yüzde 11’i kamu kuruluşlarından destek planlarının oluşturulması, yüzde 6,7’si teşviklerin artırılması ve yüzde 6,2’si devlet destekli kredilerin verilmesini bekliyor. Bankalardan beklentilerde ilk iki sırayı yüzde 18,1 ile uygun kredi koşulları, yüzde 10 ile düşük faiz alırken, ödeme kuruluşlarından ve fintech’lerden ise uygun kredi koşullarının sağlanması (yüzde 6,3), ve düşük komisyon verilmesi (yüzde 3,1) talep ediliyor.
Finansal konularda en fazla önem sigortaya veriliyor
KOBİ’lerin 2017-2020 yılları arasında en fazla önem verdikleri finansal konular yüzde 60,2 ile sigorta, yüzde 57,9 ile ödeme planı oluşturma, yüzde 57,5 nakit yönetimi ve sürekliliği sağlama olurken, yatırımlar yüzde 56,2 ile dördüncü sırada yer aldı. Gelecek üç yıl için ise sigortanın ilk sıradaki yerini koruduğu, yatırım hedefinin yüzde 51,2 seviyesine düştüğü saptandı. Diğer taraftan, sigorta, yatırım ve emeklilik planı gibi şirketlerin faaliyetlerinin devamlılığında önceliklendirdikleri alanlarda önem-bilgi arasındaki açıklığın birbirine çok yakın olduğu ortaya çıktı. Daha kompleks ve stratejik görünen ödeme planı, finansal risk yönetimi ve nakit yönetimi konularında mesafenin açıldığı anlaşıldı.
Ödeme ve tahsilatlarda öncelik geleneksel yöntemlerin
Araştırmaya göre küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, tahsilat ve ödeme alma için ağırlıklı olarak hesaba ödeme gibi geleneksel yöntemleri tercih ediyor. Firmaların yüzde 81,3’ü ödeme alma, yüzde 79,5’i ise ödeme yapma için hesaba ödeme yöntemini kullanıyor. Ödeme alma yollarında fiziki POS (yüzde 64,4), ödeme yapma yollarında ise ticari kart ikinci sırada bulunurken, bunları yüzde 41,8 ile çek/senet tahsilatları, yüzde 32 ile Sanal POS izliyor. Doğrudan Borçlandırma Sistemi de yüzde 19,2 ile tahsilat/ödeme alma yollarında önemli bir araç olarak kullanılıyor.
KOBİ’ler finansal olgunluk konusunda kendilerini yeterli görmüyor
TÜRKONFED ve Paynet’in araştırması ile KOBİ’lerin finansal olgunluk düzeyleri de ölçüldü. KOBİ’lerin yalnızca yüzde 20,4’ü finansal olgunluk düzeylerini üst olarak tanımlarken, yüzde 60,9’u orta, yüzde 18,7’si ise alt olduğunu belirtti. KOBİ’lerde finansal olgunluk düzeyinin bir belirleyicisi olan insan kaynağı altyapısının da yetersiz olduğu gözlendi. Buna göre araştırmaya katılan şirketlerin 47,8’inin yalnızca bir finans personeli bulunuyor. Beş ve üzeri finans personeli çalışanı bulunan KOBİ’lerin oranı ise yüzde 10,8. Finansal olgunluk düzeyinin dağılımı sektörlere göre de değişiyor. Sanayi sektöründe üst düzey olgunluğa sahip olanların oranı alt düzey olgunluğa sahip olanlardan daha fazlayken, hizmetlerde ise tam tersi bir tablo ortaya çıkıyor.
Araştırmanın ilk fazında da KOBİ’lerin dijital olgunluk düzeyleriyle finansal olgunlukları arasındaki pozitif ilişki ortaya konulmuştu. Buna göre finansal olgunluk düzeyi üst grupta yer alan şirketlerin yüzde 47,5’inin dijital olgunluğu da üst seviyede yer alırken, finansal olgunluğu alt kategoride olup dijital olgunluğu üst seviyede olan şirketlerin oranı yalnızca yüzde 3,2 düzeyinde.
Cirosu 3 milyon TL’nin üzerinde olan işletmeler ile görüşüldü
2020 yılının son çeyreğinde 1.000 KOBİ’nin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep, Samsun, Adana, Tekirdağ, Erzurum, Kayseri ve Malatya olmak üzere 11 şehirde yapıldı. Saha çalışmasının yanı sıra yüz yüze görüşme tekniği, çevrim içi anket ve telefon görüşmeleri ile desteklenen araştırma kapsamında, işletme sahipleri ya da C seviye yöneticiler (CEO ve CFO) ile görüşüldü. 10 ve altı çalışanı olan ve cirosu 3 milyon TL’nin altında kalan mikro işletmelerin dahil edilmediği araştırmaya katılan firmaların faaliyet gösterdiği ana sektörler hizmet ve sanayi olurken, alt sektörlerde ise ilk üç sırayı perakende veya toptan ticaret, imalat, konaklama ve yiyecek hizmetleri aldı.